6 Ağustos 2012 Pazartesi

Kuru Ciltlerin Bakımı



      Annemin cildi çok pürüzsüz ve güzeldir. Cildinin çok hassas ve kuru olması, bizi birazcık yordu ve araştırma yapmamızı sağladı. Aşırı kuru olduğu için günde çok kereler nemlendirici sürmesi gerekiyordu; aksi halde inanılmaz gerilip çatlıyordu. Zaman zaman pul pul soyulmalara kadar gidiyordu. Zetinyağını dahi sürdüğünde, yüzünden anında yok olacak kadar emilim sağlıyordu.

   Kuru ciltlerin ya suya ya da yağa ihtiyacı olduğunu öğrenerek, hem yağ bazlı, hem de su bazlı kremler denedik. Birçok markanın hassas ve kuru ciltler serisini kullandık ama nafile. Bu kremler yetersiz geldiği gibi bir de alerjen durumlar söz konusu oluyordu. Doktorun da önerileri çözüm olamıyordu.

   Cildimiz her geçen gün daha da hassaslaşıp, döküntülü ve kırmızımsı hallere bürününce bu nemlendiricilerden ister istemez vazgeçmek zorunda kaldık.

   Hassas cilde zarar vermeyecek üç tane meyve tespit ettik: Salatalık, elma, siyah üzüm.

   Salatalığı ince dilimleyip, yüzümüze yerleştiriyoruz. Elmayı kabukları ile beraber rendeleyip suyunu çıkarıyoruz ve kompres yapıyoruz. Siyah üzümün de suyunu sürerek cildimizde bekletiyoruz. En az yarım saat bekletiyoruz. Dönüşümlü olarak meyveleri kullanıyoruz. Harika sonuçlar alıyoruz.

      Burada en ince nokta; bu meyvelerin pazardan, köylülerin yetiştirmiş olduğu tazecik ürünlerden tek tek seçilerek alınmış olmasıdır.

    Annemin cildinin bu kadar kuru hâlden böyle sakinleşmiş bir cilde dönüşmesi bizi hem çok şaşırttı, hem de çok mutlu etti. Bu meyvelerin taze olması ve bekletilmeden vitaminlerinin cilde verilmiş olması çok işe yaradı. Canım annem de artık sadece herkes gibi gün içerisinde bir kere sürmüş olduğu nemlendiricisiyle yetinebiliyor. Uzun uğraşlar sonucunda alkolsüz ve parabensiz bir nemlendirici artık yeterli geliyor. Hiç krem sürmediği günler dahi oluyor.

 


   


0 yorum:

Yorum Gönder